Sürdürülebilirlik olgusunu tanım olarak incelersek bu olgu hayatın sosyal, çevresel ve ekonomik olarak daimî kılınabilmesidir diyebiliriz. Coworking alanları ise farklı iş sektörlerinden gelen insanların birlikte çalışabilecekleri alanlardır. Peki sürdürülebilirlik ve coworking alanlarının ilişkisi nedir?
Coworking Alanları Nedir?
Coworking alanları farklı iş sektörlerinden insanların bir araya geldiği ve aynı alanı kullanarak, kendi işleriyle ilgilenebildikleri yeni nesil ofis alanlarıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklılaşan iş dünyasında yeni ve alternatif iş alanlarına ihtiyaç oldu. Bu alanlar artık sadece insanların gelip çalışabileceği yerler olmaktan ziyade, insanların farklı kazanımlar ve deneyimler edinebileceği yerler olma özelliği kazandı. Çalışmak için masa ve sandalye yeter döneminden, ofis kafelerine, oyun odalarına ve meditasyon alanlarına geçiş yapan şirketlerde çalışan kişilerin iş veriminde büyük artışlar görülüyor.
Aynı zamanda coworking alanları şirketlere verimlilik sağlarken, çalışanların esnekliğini ve bu doğrultuda yaratıcılığını arttırıyor. Globalleşen, modern dünyada gelecekte başarılı olmanın en önemli faktörü yaratıcılıktır ilkesiyle hareket eden şirketlerin sektörlerinde öncü olması ise kaçınılmaz hale geliyor.
Sürdürülebilirlik Nedir?
Sürdürülebilirlik üretim ve çeşitliliğin devamı sağlanırken insan yaşamının daimi kılınabilmesi olarak açıklanır. Birbirine bağlı olan ekonomik, sosyal ve çevresel etki alanlarıyla tanımlanır. Aslında özet olarak dünyada var olabilmek, “sürebilmek” adına gerekli olan etmendir.
Geri dönüşüm yapmak, kaynak verimliliğini arttırmak, inovasyonlarla geliştirmelerde bulunmak, sosyal ve çevresel adaleti sağlamak, insan haklarına saygı duymak sürdürülebilirliğin örneklerindendir.
Sürdürülebilirlik ve Coworking Alanları
Sürdürülebilirlik olgusu ve coworking alanları arasındaki ilişki bu kavramların birbirini desteklemesi ve kapsaması olarak görülebilir. Bu alanlar doğası gereği sürdürülebilir yerlerdir. Bunun sebebi farklı iş sektörlerinden gelen kişilerin farklı fiziki ortamlarda farklı kaynakları (çevresel, sosyal ve ekonomik) tüketmek yerine, aynı ortamda bulunarak kullandıkları kaynakları ve bu kaynakların çeşitlerini azaltmasıdır. Sosyal sürdürülebilirlik açısından, coworking alanlarının farklılık barındırması, işçi-işveren arasında ilişkinin genellikle esnek ve pozitif olması, insan hakları ve adalet hususunda başarılı olduklarının görülmesi de örneklerdendir. Ekonomik sürdürülebilirlik açısından ise coworking alanlarının inovasyonlar gerçekleştiren, risk yönetimi yapan yerler olması pozitif örneklerdendir. Tüm bunların dışında alanlar en çok çevresel sürdürülebilirlik olgusuna hizmet ederler. Enerji kullanımı, atık yönetimi gibi hususların coworking alanlarının içinde aksiyon olarak gerçekleştirilmesi şirketlerin ya da bireylerin belki de tek başlarına kendi kullandıkları fiziki alanda uygulamasını gerçekleştiremeyecekleri eylemler olurken, coworking alanları içerisindeki uygulamayla birlikte bireyler de doğal olarak sürdürülebilirliğe katkı sağlar hale gelirler.
Tüm bu faydalarla birlikte görülüyor ki bu alanları pek çok farklı perspektiften şirketler, bireyler ve start-up’lar ayrıca sosyal, ekonomik ve çevresel yönlerden dünya için oldukça başarılı alternatif çalışma alanlarıdır. Tam da bu sebeple sayıları artan coworking alanları her geçen gün farklı sektörleri kendine çekmektedir.